Bugüne kadar Lviv ile tanışma şansı yakalamış olanlara sorduğunuzda, bu kenti sevmelerinin ve hatta “yine olsa yine gelirim” deme kararlılığı göstermelerinin birden fazla nedeni olduğunu görebilirsiniz. Lviv’i olumlayan cevaplar pek şaşmaz, sadece nedenleri farklılaşır…
Tarihi 1200’lerden bugünlere uzanan eski Sovyet şehri ile henüz tanışmamış olanların burayla ilgili pek fikri olmasa da tanışmış olanların Lviv’den heyecanla bahsetmesinin sebebi genel olarak beklentilerin üzerinde bir şeyler vadedetmesi. Lviv’e gitmeden önce bu şehrin ucuz olduğunu, yeme-içme adına kayda değer alternatifler sunduğunu, görülmesi gereken değerli alanlara ve mekanlara sahip olduğunu duymuştuk. Seyahatimiz boyunca kentin asıl yüzüyle tanıştık; İstanbul Türkiye için ne demekse, Lviv de Ukrayna için benzer nitelikte. Ülkenin kültür başkenti Lviv, asıl başkent Kiev’e nazaran üzerindeki Sovyet etkisinden sıyrılmayı ve bugüne ayak uydurmayı başarmış. Yüzlerce yıllık geçmişin izlerini sürebildiğiniz şehir aynı zamanda günün ruhuyla dolu. Bizim “bir daha gelinir” kararımızın altında, şehrin İstanbulvari tarihi ve kültürel harmonisi, canlılığı ve cool tarzı yatıyor diyebiliriz.
3 Günlük Lviv Rotası
Öncelikle şunu söyleyelim, biz şehirde yaklaşık 3,5 günümüzü geçirdik ve yetmedi. Evet, çoğu zaman olduğu gibi yine yetmedi çünkü gittiğimiz yerleri yavaş yavaş, sindirerek ve anlayarak görmeyi, koşturmalı ve çok yorulmalı aktivitelerden daha çok benimsiyoruz. Listemizdeki yerlerin hepsini göremeyince arkamızdan ağlayanlar için de çok üzülüyoruz ve “şimdi buraya bir daha gelmemiz gerekecek” bahanesine düşüyoruz. Bir de gittiğiniz şehirleri biraz da olsa “yerlisi” gibi yaşamak için, sokaklarında avare avare dolaşacağınız, listenizde olmayan mekanlar keşfedip belki birkaç kişiyle muhabbete düşebileceğiniz ekstra saatlere ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bize bu yüzden 3 gün yetmedi. Yani şehrin vadettiklerini kararında görmek için 2 gün de yeterli olabilir. Bu yüzden aşağıdaki 3 günlük rotada yapacağınız seçimlerle gün sayısını 2’ye indirip Lviv’e bir hafta sonu kaçamağı da yapabilirsiniz.
1. Gün
👁🗨 Rynok Square
👁🗨 Lviv Town Hall – Ratusha Tower
👁🗨 Chapel of the Boim Family
👁🗨 Lviv Latin Cathedral
👁🗨 Italian Courtyard
👁🗨 Pharmacy Muesum
👁🗨 Dominician Cathedral
👁🗨 Armenian Cathedral
👁🗨 Lviv Book Market
👁🗨 Arkhivna Street
2. Gün
👁🗨 Lviv National Opera
👁🗨 Potocki Palace
👁🗨 Lviv Citadel
👁🗨 Ivan Franko Park
👁🗨 The House of Scientists
👁🗨 St. George’s Cathedral
👁🗨 Beer Cultural Experience Center
3. Gün
👁🗨 Toy Yard
👁🗨 Lviv High Castle
👁🗨 Lychakiv Cemetery
👁🗨 Lviv University Botanic Garden
👁🗨 Museum of Folk Architecture and Rural Life
Bu rota bizim gitmeden önce hazırladığımız ideal rotamızdı. Ancak gidince elbette işler değişti, pandemi nedeniyle kapalı olup listeden çıkan yerler kadar orada keşfettiğimiz mekanlar da oldu. Ayrıca eğer bir 4. gününüz varsa, şehrin çevresinde tarihi kaleleri mutlaka görmeniz tavsiye ediliyor, tam gün süren tur ile keşfe çıkabiliyorsunuz. Artıları ve eksileriyle tüm detayları Lviv Gezilecek Yerler ve Lviv Yeme İçme Rehberi yazılarımızda detaylıca okuyabilirsiniz.
Pandemi Döneminde Lviv’e Gitmek Güvenli mi?
Bu sorunun yanıtı bizce evet, güvenli. Neden derseniz, 1,5 saat süren uçak yolculuğu haricinde seyahatiniz boyunca herhangi bir yabancı ile 1 metrelik bir alanda uzun süre temas halinde olma ihtimaliniz, örneğin İstanbul gibi bir şehirde dışarı çıktığınızda yaşayacağınız ihtimalden çok daha düşük. Şehir, nüfusu itibariyle kalabalık değil, buna geniş meydanları ve sokakları da eklenince insan gerçekten rahat bir nefes alıyor. Biz toplu taşıma kullanmadık ama dışarıdan gördüğümüz kadarıyla araçlarda da durum farklı değildi. Sokağa çıkma yasağında bile itiş tepiş metrobüs manzarasından sonra iyi geldi…
Lviv’e gittiğimiz Nisan 2021’de ülkedeki günlük vaka sayısı 200-300 civarındaydı, bunda bir süredir alınan önlemlerin (kapalı alanların yasaklanması gibi) etkisi vardır. Açık alanlarda maske zorunluluğu yok, takıp takmamak size kalmış. Bizim gittiğimiz dönemde hem Ukrayna, hem Türkiye ülke girişinde negatif PCR testi istiyordu. 15 Mayıs itibariyle Türkiye’nin istemeyeceğini biliyoruz. Bu arada eğer PCR testi zorunluluğu varsa gideceğiniz ülke neresi olursa olsun, testinizi Türkiye’deki halk sağlığı merkezlerince onaylı hastane veya tıp merkezlerinde yaptırmanız gerekiyor, herhangi bir yerde yaptıramıyorsunuz. Bu sayede sonuç pasaportunuza işleniyor. Sonuçlar 24 saat içinde çıkıyor ve e-postanıza geliyor.
Lviv’de test yaptırmak içinse bizim gibi şehrin dört bir köşesinde 4-5 farklı laboratuvar gezmemeniz için (sonucu 80 saatte veren mi ararsınız, tam testi yaptıracakken elektriği kesilen mi…) şehrin merkezinde yer alan Eskulab’e gidip 1350 grivna karşılığında ve 24 saat içerisinde test sonuçlarınızı alabilirsiniz. Adres: Horodotska St, 35
Bir de ülkeye girmeden önce, Covid-19 tedavi masraflarını kapsayan, Ukrayna’da kalış süresince geçerli bir “Covid-19 sigortası” yaptırmanız gerekiyor.
Bunun haricinde ülkedeki vakalar, kısıtlamalar vs. ile ilgili güncel durumu şu adresten kontrol edebilirsiniz.
Tüm dünyadaki son gelişmeleri merak edenler de şu linke bakabilir.
Ukrayna Vize İstiyor mu?
Güzel haber: Ne vize ne de pasaport istiyor! Türkiye ve Ukrayna arasında 2019 yılında imzalanan anlaşma sayesinde Türkiye vatandaşları, çipli T.C. kimlik kartları ile pasaporta gerek kalmadan ve vizesiz seyahat edebiliyor. Peki ülkeye kimlik ile girişte bir sorun oluyor mu? Biz deneyimlemedik ama çevremizde kimlikleriyle giriş yapan insanlar oldu ve hiçbir sorun yaşamadılar.
Bu arada madem uzun zamandır AB’den vize alamıyoruz ve ne zaman alacağımız da meçhul, gidilebilecek vizesiz ülkeleri öğrenmek Türkiye’den Vizesiz Gidebileceğiniz Ülkeler yazımıza göz atın.
Lviv’e Ne Zaman Gitmeli?
Kuzey Doğu Avrupa’da konumlanan Ukrayna’ya ve ülkenin kuzeybatısında yer alan Lviv’e gelmek için en iyi zaman, şehirden beklentilerinizle doğru orantılı olarak değişir. Öncelikle söylemeliyiz ki şehre bahar da yaz da geç geliyor ve kışı çok çetin geçiyor. Eğer dondurucu soğuklar ve lapa lapa yağan kar sizin için önemli değilse, kış aylarında Lviv’i ziyaret ederek kalabalık sezondan kaçabilir ve uçak biletinin vs. daha uygun olması sayesinde bütçe dostu bir seyahat yapabilirsiniz. Yine bu zorlu kış şartları sizi çok yormayacaksa yılbaşında Lviv’e gelip yeni yıla güzelce süslenmiş Rynok Square’de girebilirsiniz.
Eğer Lviv’e Mayıs-Eylül ayları arasında gelirseniz, şehrin canlılığını ve hareketliliğini daha net görebilir ve bizce bu şehri daha çok sevebilirsiniz. Rynok Square’de gerçekleşen farklı aktivitelere katılabilir, şehirdeki mekanların açık alanlarında keyifli zaman geçirebilirsiniz. Tek sıkıntı bu dönemde kalabalık oranının artması olur.
Lviv’de Nerede Kalınır?
Şehirde farklı bütçelere uygun pek çok otel ve kiralık ev seçeneği mevcut. Lokasyon olarak ise bizim tercihimiz Old Town oldu, eliniz ayağınız her yere uzansın istiyorsanız tavsiye ederiz. Bizim konakladığımız ve listemizde yer alan diğer otellerden kısaca bahsedelim.
Rynok Meydanı şehrin kalbinde, Oysters & Bubbles Gastro Hotel de bu meydanın kalbinde yer alıyor. Otelin kapısından çıkıp tarihi meydana adım atmak insanı iyi hissettiriyor. “Denizle ilgili her şey” temalı otelin modern ve minimal döşenmiş odaları temiz, otel görevlileri güler yüzlü ve İngilizceleri yettiğince yardımseverlerdi. Kahvaltısını sadece 1 gün denedik ve yurt dışında yapılabilecek kahvaltılar sıralamasında epey yukarılarda olduğunu söyleyelim. Zaten otelin restoranı olan Bar Mushly deniz ürünlerinde oldukça iddialı. Gönül rahatlığıyla tavsiye ederiz.
Listemizdeki diğer konaklama alternatifleri:
Booking.comLviv İçinde Ulaşım
Lviv’de havalimanından merkeze geliş-gidiş ve yukarıdaki rotanın 3. günündeki lokasyonlar haricinde (bir de PCR testi için gittiğimiz şehrin bir ucu var tabii), gideceğiniz tüm yerler yürüyebilirsiniz. Şöyle söyleyelim, bu bahsettiğimiz lokasyonlardan en uzağı 15 dakikalık bir yürüme mesafesinde. Havalimanı ve 3. gün lokasyonları için biz Uber kullandık, Uber burada oldukça uygun fiyatlı. Gittiğimiz en uzun mesafe için 25 TL ödemişiz, o derece… Bunun haricinde otobüs ve tramvay kullanılabilecek toplu taşıma araçlarından. Tramvay şehrin en çok kullanılan aracı, bindikten sonra kondüktörden bilet satın alabilirsiniz.
Bunun haricinde, Türkiye’de 1980’lerin başında veda ettiğimiz, bizim için çoktan nostalji kutusuna kaldırılan troleybüsler Lviv’de hala hizmette. Troleybüsleri anımsamakta zorlananlar için hatırlatalım: Yol boyunca asılı olan elektrik hattındaki kablolardan aldığı elektrikle çalışan elektrikli otobüsler. Zaten şehrin elektrik kabloları da yeraltında değil hala havada direklere asılı durumda…
Lokaller ile Anlaşma (Anlaşamama) Konusu
Lviv’de, Rynok Square’deki Tourist Information’da görevli olan çocuk ve birkaç iyi restorandaki (hatta isimlerini de verelim çünkü işinize yarayacak: Noa ve Cukor Black) garsonlar (o da hepsi değil) hariç bizim konuşmaya çalıştığımız insanlar (pasaport görevlisi dahil) neredeyse hiç İngilizce bilmiyordu. Kimisi bize İngilizce selam bile vermedi… Yani buradan çoğu kişinin İngilizce bilmediği, kimisinin de öğrenmek bir yana kullanmak dahi istemediği sonucunu çıkardık.
Bu yüzden ülkede genel olarak tek başınızasınız. En büyük yardımcılarınız ise Google Translate ve Google Maps. İşin kötü yanı ise Ukrayna alfabesinin Kiril harflerinden oluşması tabii. Haritada bir yer bulmak veya Ukraynaca olan bir menü veya uyarıyı anlamak iyice zorlaşıyor. Buradaki en büyük yardımcılarınız ise yazılanları yarım yamalak çeviren Google Translate’in kameralı çevirisi ve içgüdüleriniz oluyor…
Lviv’de Nereden, Ne Alınır?
- Lviv Book Market: Dominik Kilisesi’nin arka tarafında kurulan bu bit pazarında eski basım plaklar, antika objeler, kitaplar, pin’ler vs. bulmak mümkün. Biz birkaç eski pin ve 1988 tarihli (eski sahibine hediye eden kişinin notu ve imzasıyla) bir Pink Floyd plağını cebe attık.
- Roshen: Burada lütfen sakin kalmaya çalışın… Roshen, Ukraynalı bir çikolata fabrikasının mağazası ve içerisi çeşit çeşit çikolata, şekerleme, kurabiye, jelibon vs. dolu. Mağaza büyük, kendinizi ve aklınızı kaybetme olasılığınızsa da o derece büyük… Dahası fiyatlar gerçekten uygun. Biz 4 büyük kutu çikolata (üçü likörlü), 2 paket çikolata, 2 paket jelibon ve 2 kutu kurabiyeye 90 TL gibi bir ücret ödedik. Kendiniz, eşiniz, dostunuz ve bir daha kendiniz için (oradayken tüketilecekler/eve getirilecekler) mutlaka bavulda yer ayırın.
- Jelibon Dükkanı: Kendinize hakim olmanız gereken bir başka yer daha… Aslında farklı Avrupa şehirlerinde ve Türkiye’de de benzerleri olan, açık kutularda kiloyla jelibon satan bir dükkan burası. Ama işte ülkede olmayan çeşitleri görünce jelibonseverler olarak biz kendimize hakim olamıyoruz. Sonra 1,5 kilo jelibonu eve getiriyoruz… Acılı olanı muhakkak deneyin! Dükkanın ismini hatırlayamadık ve haritada da görünmüyor ama Rynok Square’de, Bar Mushly ve Atlas arasında bir noktada.
- Pravda Beer Theatre: Bira cennetine hoş geldiniz… Burada hem oturup farklı lokal biralarının tadına bakabilirsiniz, hem de bavulunuzda yeterli yer ayırdıysanız beğendiğiniz biralardan satın alabilirsiniz.
Seyahat Bütçesi
Lviv, düşük bütçeli seyahat önerilerinde yerini boşuna almıyor, şehirde yeme-içme ve konaklama diğer Avrupa şehirlerine nazaran uygun. Elbette yerinde hiç durmayan kurlar sebebiyle Türkiye’deki her şey gibi Türkiye’den gidilen bir Lviv seyahati de zaman içinde pahalanmış, yani o efsane ucuzluğunun kalmadığının da altını çizelim.
Görülecek yerler, tadına bakılacak yemek ve içkiler konusunda güzel alternatifler sunan şehirde harcamalar genelde bu kalemlere gidiyor. Bütçeniz şehirde kalacağınız gün sayısı, konaklama tercihiniz, gideceğiniz mekanlara ve hatta PCR testinin zorunlu olup olmamasına göre çok değişiklik gösterir elbette. Bizim 3,5 günlük rotamızda yaptığımız harcamaları bir fikir olması açısından paylaşıyoruz.
| 2 Kişi Gidiş-Dönüş Uçak Bileti | 1.700₺ |
| 4 Gece Konaklama | 1.600₺ |
| Şehir İçi Ulaşım | 150₺ |
| Yeme-İçme | 2.000₺ |
| Müze vs. Giriş Ücretleri | 60₺ |
| Türkiye PCR Test | 250₺ |
| Ukrayna PCR Test | 800₺ |
| TOPLAM | 6.560₺ |
Son söz: Arkamızdan ağlayan mekanlar ve deneyimler için bir sonraki Lviv seyahatimizi yaz aylarında yapmaya kararlıyız. Çünkü, 5 dereceden bir anda hop diye 25 dereceye çıkan sıcaklıkların yaşandığı Lviv’in Nisan ayı bizi sersem etti. Belki ılık bir Haziran gününde tekrar görüşmek üzere!
